Hamileliğimden bu yana etrafımdan, eşten dosttan çok sayıda öneri aldım. ‘Kucağa alıştırma’, ‘memede uyumaya alıştırma’, ‘bir uyku düzeni oluştur’, ‘sağlıklı besle, abur cubur verme’... Hepsi dikkate alınacak çok değerli tavsiyelerdi.
..... –lerdi diyorum çünkü ne zaman kızımı kucağıma aldım bu
değerli tavsiyelerin pek çoğunun uygulanamaz olduğunu anladım. Evet iki yaşına
kadar güzel bir uyku düzeni oluşturdum. Tamam, malesef memede uyumaya alıştı ama
olsun, ‘düzen düzendir’ dedim. Abur cuburdan korudum vs... Ancak ne zaman ki iki
yaşına girdik, hani şu ‘Trouble 2’ dedikleri problem çocuk dönemleri başladı. Şekere
tatlıya dayanamıyor, inatçılığı tuttu mu bambaşka biri oluyor. Bunların hepsine
daha sonraki yazılarımda geleceğim. Ancak şu anki en büyük problemimiz uyku.
Eylül, iki yaşına gelene kadar güzel bir düzenimiz vardı.
Her ne kadar memede uyumaya alışsa da bu düzen iki sene güzel işledi. Ancak
artık memeyi bırakmanın zamanı gelmişti. Sırf o mutlu olsun diye doğumgünün
ertesi gününe kadar emzerek uyudu. Artık bu kötü alışkanlktan vazgeçmenin
zamanı gelmişti. Önce ikna yöntemiyle bırakmayı denedik, olmayınca da sirkeyle
uzaklaştıralım dedik.. Ancak o kadar müptela olmuştu ki sirke de sökmedi.
Keskin sirkeye rağmen emdi de emdi. O zaman baktık ki olmıyor, yapacak birşey
kalmadı acı biberle üç günde uzaklaştı memeden. Birkaç kere ağzı yanında bir
daha sormadı bile. Ama çok fena birşey oldu. Uyku fobisi başladı.
24 aylık kızım gündüz uyumayı kesinlikle reddediyor, gece
uykularımız ise ağlama kriziyle yorgun düşerek bitiyor. Ona uykuyu sevdirmek
için çok sevimli kitaplar okumayı deniyorum . Kitapları çok seviyor, defalarca
okutuyor. Ancak gel gör ki ‘haydi şimdi uyuyalım’ deyince kıyamet kopuyor.
Kendi odasına girmiyor, bizi de elimizden tutarak oturma odasına çekiyor. ‘Haydi
oturalım’ deyip, TV’yi açtırıyor ve en sevdiği çizgi filmi istiyor. Ama bu
süreç bazen gece 12’ye kadar sürüyor. Hem onun hem de benim sinirlerim
geriliyor. Ve gecenin sonu hep ağlamaklı bitiyor.
Gece bir şekilde yorgun düşüp uyuyor ancak gündüz uykularına
veda ettik diyebilirim. Son birkaç gündür arabaya bindirip yolda uyutmayı
denedim. Uzun yola gidince uyuyakalıyor. Birkaç gün aynı saatte bu şekilde
uyutursam aynu saatlerde uykusunun gelebileceğini düşünerek yeni bir yol
izledim ama o da fayda etmedi. Eğer evdeysek ya da annennesindeysek kesinlikle
uyumaya karşı çıkıyor. Umarım bu bir geçiş sürecidir onun için ve uyku
düzenimiz yeniden bir rutine girer.
Geçtiğimiz gün bir büyüğümüzün bu halimizi görerek bana
söyledikleri aklımdan çıkmıyor. Ne zaman uyumadığı için Eylül’e sinirlensem bu
sözler geliyor aklıma ve biraz sakinleşmeye onu anlamaya çalışıyorum. Teyze, ‘Kızım
o şu anda kanadı kırık bir kuş gibi. En sevdiği şey elinden alındı ve şu anda
onunla savaşıyor. Uyumadığında ona kızma ve üstüne gitme. Kanadı kırık kuşu
korkutma” demiştiL
Minik kuşun en kısa zamanda yeni bir kanada kavuşması
dileklerimle...