27 Eylül 2015 Pazar

Bir uyumama hikayesi


Fotoğraf babynoises.wordpress.com sitesinden alınmıştır

Hamileliğimden bu yana etrafımdan, eşten dosttan çok sayıda öneri aldım. ‘Kucağa alıştırma’, ‘memede uyumaya alıştırma’, ‘bir uyku düzeni oluştur’, ‘sağlıklı besle, abur cubur verme’... Hepsi dikkate alınacak çok değerli tavsiyelerdi.  

..... –lerdi diyorum çünkü ne zaman kızımı kucağıma aldım bu değerli tavsiyelerin pek çoğunun uygulanamaz olduğunu anladım. Evet iki yaşına kadar güzel bir uyku düzeni oluşturdum. Tamam, malesef memede uyumaya alıştı ama olsun, ‘düzen düzendir’ dedim. Abur cuburdan korudum vs... Ancak ne zaman ki  iki yaşına girdik, hani şu ‘Trouble 2’ dedikleri problem çocuk dönemleri başladı. Şekere tatlıya dayanamıyor, inatçılığı tuttu mu bambaşka biri oluyor. Bunların hepsine daha sonraki yazılarımda geleceğim. Ancak şu anki en büyük problemimiz uyku.

Eylül, iki yaşına gelene kadar güzel bir düzenimiz vardı. Her ne kadar memede uyumaya alışsa da bu düzen iki sene güzel işledi. Ancak artık memeyi bırakmanın zamanı gelmişti. Sırf o mutlu olsun diye doğumgünün ertesi gününe kadar emzerek uyudu. Artık bu kötü alışkanlktan vazgeçmenin zamanı gelmişti. Önce ikna yöntemiyle  bırakmayı denedik, olmayınca da sirkeyle uzaklaştıralım dedik.. Ancak o kadar müptela olmuştu ki sirke de sökmedi. Keskin sirkeye rağmen emdi de emdi. O zaman baktık ki olmıyor, yapacak birşey kalmadı acı biberle üç günde uzaklaştı memeden. Birkaç kere ağzı yanında bir daha sormadı bile. Ama çok fena birşey oldu. Uyku fobisi başladı.

24 aylık kızım gündüz uyumayı kesinlikle reddediyor, gece uykularımız ise ağlama kriziyle yorgun düşerek bitiyor. Ona uykuyu sevdirmek için çok sevimli kitaplar okumayı deniyorum . Kitapları çok seviyor, defalarca okutuyor. Ancak gel gör ki ‘haydi şimdi uyuyalım’ deyince kıyamet kopuyor. Kendi odasına girmiyor, bizi de elimizden tutarak oturma odasına çekiyor. ‘Haydi oturalım’ deyip, TV’yi açtırıyor ve en sevdiği çizgi filmi istiyor. Ama bu süreç bazen gece 12’ye kadar sürüyor. Hem onun hem de benim sinirlerim geriliyor. Ve gecenin sonu hep ağlamaklı bitiyor.

Gece bir şekilde yorgun düşüp uyuyor ancak gündüz uykularına veda ettik diyebilirim. Son birkaç gündür arabaya bindirip yolda uyutmayı denedim. Uzun yola gidince uyuyakalıyor. Birkaç gün aynı saatte bu şekilde uyutursam aynu saatlerde uykusunun gelebileceğini düşünerek yeni bir yol izledim ama o da fayda etmedi. Eğer evdeysek ya da annennesindeysek kesinlikle uyumaya karşı çıkıyor. Umarım bu bir geçiş sürecidir onun için ve uyku düzenimiz yeniden bir rutine girer.

Geçtiğimiz gün bir büyüğümüzün bu halimizi görerek bana söyledikleri aklımdan çıkmıyor. Ne zaman uyumadığı için Eylül’e sinirlensem bu sözler geliyor aklıma ve biraz sakinleşmeye onu anlamaya çalışıyorum. Teyze, ‘Kızım o şu anda kanadı kırık bir kuş gibi. En sevdiği şey elinden alındı ve şu anda onunla savaşıyor. Uyumadığında ona kızma ve üstüne gitme. Kanadı kırık kuşu korkutma” demiştiL

Minik kuşun en kısa zamanda yeni bir kanada kavuşması dileklerimle...